GİDİP DE DÖNMEYENLER

Namazı "ikâme eden" büyükleri taşıyacağız sayfalarımıza. Sahabenin, peygamberin namazı, velîlerin, Allah dostlarının namazı..

Moderatörler: sitare, kardelenim, Divane, beyaz dilekce, fyznur, gülümse, kelimat, my, Huucu, gulce

Cevapla
Kullanıcı avatarı
kardelenim
Çok Özel Üye
Çok Özel Üye
Mesajlar: 5855
Kayıt: 21 Nis 2007, 15:23
Konum: gonulden...

GİDİP DE DÖNMEYENLER

Mesaj gönderen kardelenim » 27 May 2008, 01:35

--ROMANYA--


1992'de Romanya'ya ilk gelenlerden Ali Aytekin, Köstence bölgesinde soydaş derneklerle görüşüp, çocuklara Türkçe dersleri vermiştir.
Bir gün Tuna Nehri kenarında piknik yaparken, bir Romen çocuğunun suya girip boğulmak üzere olduğunu fark edince hemen suya atlamış, çocuğu kurtarmış fakat kendisi vefat etmiştir. (1993) 'Bu Tuna Boyu Şehidi'mizin o günkü öğrencilerinden Tatar asıllı Şenol Abdi, bugün Köstence'deki bilgisayar lisesinde bilgisayar öğretmenliği yapmaktadır.

1998 yılında Romanya'ya gelip tarih bölümünü bitiren Mustafa Doğan, Tuna Vakfı bünyesinde çok büyük hizmetler yapmıştır. Ramazan Çadırı etkinliklerinde, Kurban bayramlarında fakirlere et dağıtımında, aşure dağıtımlarında büyük gayretler göstermiştir. Bu gayretleri medyada yoğun ilgi görmüş, ana haber bültenlerinde "Müslümanların Kurban Bayramı", "Bir Peygamberin geleneği... Hazreti Nuh'un tatlısı (aşure)..." gibi haberler sunuldu. Romen dilinde seyrek de olsa kullanılan "Kurban Bayramı" tabiri bu sayede canlılık kazandı. Mustafa Bey, otuz yaşında 2 Haziran 2007 tarihinde kronik böbrek yetmezliğinden vefat etti...

1995'te Romanya'ya gelen Bilal Kaya, Tuna Vakfı bünyesinde güzel hizmetler ifâ etmiştir. Birçok insanın, "Biz ibadeti ondan öğrendik" dedikleri bu zâhit ruh, genç yaşta kansere yakalanınca Hz. Eyyûb Aleyhisselam gibi vücudunda yaralar çıkmış fakat o sabretmiştir. Çok zayıf düşüp evine inipçıkamadığı dönemlerde bile sohbetleri terk etmek istememiş, onun için esnafların kucağında sohbet-i cânânlara devam etmiştir.

1995 yılında Köstence'deki okula öğretmen olarak gelen Ramazan Güner, yedi sene eğitime hizmet verdikten sonra Afrika'ya gitmiştir. Üç sene sonra tekrar Bükreş'e gelmiştir. Burada mide kanseri teşhisi ile tedavi için Türkiye'ye gönderilmiştir. Ne gariptir ki, 2005 yılının bir Haziran gününde işyerindeki Romen çalışanlar onu bahçede görmüşler ve haber vermek için yukarıya çıkınca onun vefat haberini öğrenmişlerdir. Cenab-ı Hak, Ramazan'ın şahsında şehitlerin ölmeyeceğini Romen işçilere bile göstermiştir.

Ayrıca İngilizce öğretmeni Bülent Bey'in eşi de 2003 yılında beyin kanamasından vefat etmiştir.

Cenab-ı Hak, bizleri bütün bu eğitime adanmış fedâkar ruhlu şehitlerimizin şefaatlerine nâil eylesin...

1998 yılında yapılacak Okullararası Matematik Yarışması için Bükreş İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne giden eğitim gönüllümüze, müdür yardımcısı, "Siz Türkler buraya eğitim vermeye mi geldiniz? Sizlerin gidip fırın ve kasap dükkanı açmanız daha uygun olur." der. Ama bir müddet sonra eğitim faaliyetlerinin başarılarını görünce gelip yanıldığını itiraf etmiştir.

Bir mezuniyet töreninde bir veli şunları söylemiştir: "Bu öğretmenler, bizim çocuklarımızı öyle sevdiler ki, benim çocuğum altı ay önce, okulda ders esnasında, küçüklükten beri var olan bir hastalığı sebebiyle baygınlık geçirdi. Öğretmenleri olayın küçüklük ve büyüklüğüne bakmadan hemen hastaneye yetiştirip yoğun bakıma aldırmışlar. Böylece hayatı kurtulmuş. Çünkü çocuğumun doktoru, 'Eğer hemen yetiştirilmeseydi, ölürdü!' dedi. Evde olsaydı biz her zamanki gibi bir-iki ilaçla geçiştirmeye çalışırdık. Bu öğretmenlere, çocuğumun hayatını borçluyum. Osmanlı bizim dedelerimizi alıp İstanbul'da yetiştirmişti. Bunlar ise Osmanlı torunları olarak buralara kadar gelip çocuklarımızı olimpiyatçı ve bilim adamı olarak yetiştiriyorlar!.. Ben onlara müteşekkirim!." Bunları söylerken gözyaşlarını tutamıyormuş...



Abdullah Aymaz


not:geçen haftalarda Abdullah Aymaz Abi Romanya'da idi...daha sonra kaleme aldıklarından esintiler....burada bahsedilen bazı kişileri tanıma imkanım oldu...geride kalanlar için çok zor günler yaşandı,yaşanıyor da...Rabbim hepsinden razı olsun.onlar gibi olabilmeyi nasip etsin Rabbim.
ANCAK FİKİRDİR VARLIĞIN, GERİSİ ET VE KEMİKTİR BİR YIĞIN

Her Hakkım Saklıdır®™
|l|lllll|lll||ll||lll||ll||
³³°¹³²¹³ °¹²¹²²³

Kullanıcı avatarı
Huucu
Müdür Yardımcısı
Müdür Yardımcısı
Mesajlar: 1644
Kayıt: 07 Eki 2006, 17:04
Konum: Türkistan Kazakistan
İletişim:

Mesaj gönderen Huucu » 27 May 2008, 01:41

Amin Allah'ım, Amin....
Gören de beni Divane sansın...

The only thing that's worse than one is none.. (In between - Linkin Park)

Everything I do, I give my heart and soul

Kullanıcı avatarı
mihmandar
Forum Müezzini
Forum Müezzini
Mesajlar: 1015
Kayıt: 06 Eki 2006, 09:46
İletişim:

Re: GİDİP DE DÖNMEYENLER

Mesaj gönderen mihmandar » 27 May 2008, 12:26

kardelenim yazdı:Cenab-ı Hak, bizleri bütün bu eğitime adanmış fedâkar ruhlu şehitlerimizin şefaatlerine nâil eylesin...
kainattaki zerreler adedince ami ecmain inşallah :cicekk
http://haydimutfaga.blogspot.com


"Kınamayınız, kınadığınız şey başınıza gelmedikçe ölmezsiniz"
(Tirmizi, Kıyamet, 53, no: 2507; Beyhaki, Şuabu'l-İman, 5/315, no: 2778; Bkz: Keşfu'l-Hafa, 2/265)


“Sükût-u lisan, selamet-i insan!”

nergis

Mesaj gönderen nergis » 27 May 2008, 14:19

gidildi mi zaten bidaha ömrün sonuna kadar geri dönülemez gibi geliyor bana hep :roll: :bilmiyorum

oradakilere yardım etmeye de alışınca, dönmek istemek sanki onları terk edip geri gelmek gibi hissettirecek gibi geliyor :roll:

belki de bu yüzden insanlara gitmeyi istemek kolay gelmiyor :bilmiyorum :roll:

Rabbim herşeyin hayırlısını nasip etsin inşaallah ve dualarınıza da AMİNNN... :cicekk

Kullanıcı avatarı
sitare
Forum Öğretmeni
Mesajlar: 3990
Kayıt: 26 Mar 2007, 10:00

Mesaj gönderen sitare » 27 May 2008, 15:58

Gidenler dönmemeyi göze alıp gidiyorlar;kalanlar......
Kalanlar dönüp duruyorlar.... :?
Yığılıp kalmışım bu Anadolu toprağına Sitare
Adam akıllı yorulmuşum
Ellerin böyle olmamalıydı
Ellerine acıyorum
Ve kim bilir kaç zamandan beridir kalbimi öğütlüyorum
Durup durup ıssız yerlerde
"güçlü ol ey kalbim, güçlü ol
Daha çok işimiz var" diyorum

Cevapla