Tebliğ ve gözyaşı iksiri

Köşe yazılarını derliyoruz.

Moderatörler: sitare, kardelenim, Divane, veli, beyaz dilekce, fyznur, gülümse, kelimat, my, Huucu, gulce

Cevapla
Kullanıcı avatarı
fyznur
Çok Özel Üye
Çok Özel Üye
Mesajlar: 2389
Kayıt: 18 May 2007, 13:39

Tebliğ ve gözyaşı iksiri

Mesaj gönderen fyznur » 19 Mar 2008, 17:31

Pekâlâ, çarşı-pazardaki, okul ve işyerindeki durumumuz ne olacak?.. Oralarda bize düşen, dışarının hakkını vermektir. Dışarının hakkı da, Allah'ı ve Rasulü'nü anlatma gayretidir. Sahabe-i kiram efendilerimiz, çok defa hak ve hakikati anlatmak için dışarıya, çarşı-pazara çıkarlardı. Böyle bir gaye ile çıkanlar, sokağın ve yolun hakkını vererek günahlara girmekten korunmuş olurlar. Efendimiz, ashabını yol kıyılarına ve sokaklara oturmaktan men ederdi. "Oturmamızda maslahat ve faydalar var ya Rasûlallah." dediklerinde de, "Öyleyse, yolun hakkını verin; yolun taş ve dikenlerini temizleyin, gelip geçenlerin selâmlarını alın, onlara selâm verin ve emr-i bi'l-ma'ruf, nehy-i ani'l münker'de bulunup Hakk'ı, hakikati anlatın." buyururlardı. İşte, bu halis niyet mevcut olduğu sürece dışarıdaki gayr-i irâdî seyyiât ve günahlar hasenâta dönüşebilir. Ayrıca, harama her göz kapama, insana bir vacip işlemiş gibi sevap kazandırır.

Bizim bütün gayretimize rağmen üzerimize yine de sağdan soldan irâdemiz haricinde gelip bulaşan, kalb ve ruhumuzu kaplayan çamur ve lekeler olabilir. Bu türlü durumlarda ise, hemen tevbenin ve ibadetlerin himayesi altına girip Cenâb-ı Hakk'a yönelmek, günahları yıkayıp temizleyecek olan gözyaşlarına sığınmak icap eder. Namazlar, Allah indinde günahları silip süpüren vesilelerdir. Hadîste, farz namazların namaz aralarında işlenen küçük günahlara kefâret olduğu ifâde edilir. Evet, Rabb'imize karşı yaptığımız kulluklar, edâ ettiğimiz namazlar, niyazlar, -inşaallah- elimizde olmadan ve irâdemizi aşarak gelip bize çarpan günahlara kefâret olacaktır.

Şeytan daha çok miskinlik, tembellik ve meşguliyetsizliğimizden istifâde eder; insanlığa hizmet adına dolup boşalmamızdan hoşlanmaz ve boş durduğumuz sürece de içimize uygun olmayan düşünceler, kuruntular atar; o sırada hayırlı işlerle meşgul olmayan hayâlimizi kendi namına meşgul eder ve çirkin şeyler düşündürüp günah işlemeye zorlar. Öyleyse biz de, daima meşguliyetle, aksiyonla, faaliyet, hizmet ve irşad yolunda terlemekle şeytanın parmak sokabileceği yerleri doldurmalıyız ki, o da bizde umduğunu bulamasın.

Aksi halde, hem başkalarını kurtarmamız ve hem de o suretle kendi kurtuluşumuz nasıl olacak ki?!.. Ölmeye yüz tutmuş gönüllerin başkalarına hayat üflemesi nasıl olacak ki?!..


Bahadır Berk

Kullanıcı avatarı
my
Çok Özel Üye
Çok Özel Üye
Mesajlar: 35071
Kayıt: 09 May 2007, 12:25

Mesaj gönderen my » 19 Mar 2008, 17:37

hatırlatmanız için teşekkürler :))
ÖLÜM GÜZEL ŞEY BUDUR PERDE ARDINDAKİ HABER,
HİÇ GÜZEL OLMASAYDI ÖLÜRMÜYDÜ PEYGAMBER.

(GERÇEK KUL OLAMADIYSAN (HALA) EY KALBİM..
BIRAK GÖZLERİMİ (BARİ) ONLAR AĞLASIN !
AĞLASIN DA O GÖZLERDEN KANLAR DAMLASIN!)

(DAĞILIR GİDER KARA BİR BULUT...
DOKUNUNCA BİR DOST ELİ...)

(...YÜZLERCE İLGİSİZ VE SAMİMİYETSİZ DOSTUN RUHSAL DESTEĞİ, BİR TEK CAN DOSTUN RUHSAL DESTEĞİ KADAR BÜYÜK OLAMAZ...)

(...TÜM YÜKSELİŞLERİN ARDINDA DOSTLARIN DUALARI VE DESTEKLERİ VARDIR...)


(AŞK DERDİYLE HOŞEM EL ÇEK İLACIMDAN TABİP
KILMA DERMAN KİM HELAKİM ZEHR-İ DERMANINDADIR.)

Cevapla