Namazdaki Sırlar (Osman Doğan)

Köşe yazılarını derliyoruz.

Moderatörler: sitare, kardelenim, Divane, veli, beyaz dilekce, fyznur, gülümse, kelimat, my, Huucu, gulce

Cevapla
Kullanıcı avatarı
mihmandar
Forum Müezzini
Forum Müezzini
Mesajlar: 1015
Kayıt: 06 Eki 2006, 09:46
İletişim:

Namazdaki Sırlar (Osman Doğan)

Mesaj gönderen mihmandar » 15 Ara 2006, 00:20

Namazda birçok hikmetler ve sırlar vardır. Namazdaki bütün hareketlerin mânâ ve hikmeti vardır. Bütün mahlûkat çeşitli şekillerde Allah (cc)’ı zikreder, onu tesbih eder. Kıyam hâlinde, ayakta Allah (cc)’ı zikreden mahlûklar vardır. Mü’minler de namazda kıyamda Allah (cc)’ı zikrederler, onun kelamını okurlar. Bazı mahlûklar rükû eder halde Allah (cc)’ı zikreder. Dört ayaklı hayvanlar da bu şekilde Allah (cc)’ı zikrederler. Mü’minler de secdeye kapanıp Allah (cc)’ı tesbih ederler.

Bazı mahluklar diz üstü, oturarak Allah (cc)’ı zikrederler. Mü’minler de tahiyyata oturup Allah (cc)’ı tesbih ederler. Meleklerin bir kısmı kıyam halinde, bir kısmı secde halinde, bir kısmı da oturarak Allah (cc)’ı tesbih ederler.

Namazın bazı hikmetlerini Muhammed Hamidullah (raleyh) şu şekilde izah eder:

“Bir Müslüman’ın namaz kılış tarzı, bütün varlıkların muhtelif şekiller altında Mevla’mıza ibadet ettikleri şekillerin hepsini içine almaktadır. Akarsular devamlı yıkama ve temizleme halindedir. Mü’minler de abdest alarak sürekli madden ve mânen temizlenerek ibadet etmektedir.

Yıldızlar belirli bir yörüngede, âhenk içinde hareketlerini hiç değiştirmeksizin devam ettirirler. Mü’minler de namazda sürekli aynı hareketi yaparlar. Dağlar ve ağaçlar ayakta kıyam halindedir. Mü’minler de namazda kıyamda dururlar.

Hayvanlar devamlı eğilerek dolaşırlar. Meyvelerle dopdolu ağaçlar da âdeta rükû eder haldedir. Mü’minler de namazda rükû ederler.

Bitkiler besinlerini topraktan almak için kök salarlar. Mü’minler de mânevî gıdasını, secdede toprağa alnını koyarak alırlar. Sürüngen hayvanlar sürünerek Allah (cc)’ı tesbih ederler. Bitkiler nasıl ki maddî gıdalarını almak için toprağa secdeye kapanırlarsa, mü’minler de topraktan geldiklerini tefekkür ederek, kendinde hiçbir varlık görmeyip hiç olduğunu düşünerek tevazu ile Mevla’sını tesbih eder, onu takdis ederler. Mevla’mızın razı olduğu namaz tadil-i erkâna ve tam bir huşû ile kılınan namazdır. Rasulullah (sav) ve Ashab-ı Kiram bu şekilde namaz kılarlardı. Biz de namazlarımızı bu şekilde kılmalıyız.

Namazdaki Enfüsi Manalar

Namazda kıyam halinde ellerimizi bağlayıp durduğumuzda nefsimize hitaben; “Ey nefsim! Şu anda sen dağda kıyam halinde Allah (cc)’ı zikreden bir kaya parçası olabilirdin. Mevla seni insan olarak yaratmış, eşref-i mahlûkat olarak seçmiş, halifelik görevi vermiş. Rabbine çok şükret, O (cc)’na ibadet et ve O (cc)’na kul ol, kullara kul olma. Padişahın huzurunda el pençe kıyamda duran köleler gibi, “Ya Rabbi! Ben de Senin yüce divanında, huzûrundayım emrine âmâdeyim. Ben senin kulun ve kölenim. Lebbeyk! Ya Rabbi, buyur, emret ya Rabbi.” diyerek kıyamda Mevla’mızın huzurunda olduğumuzu tefekkür edip, O (cc)’nun hitabını işitmek için kıyamda bekliyoruz. Rükûya eğildiğimizde şunları tefekkür ediyoruz: “Ya Rabbi! Sana sonsuz şükrederim. Bizleri yalnız Senin önünde eğilen kullarından eyledin. Ya Rabbi! Bizleri tağutların önlerinde eğilenlerden eyleme. Heva ve hevesine, nefislerine boyun eğenlerden eyleme. Bizleri rükû eden mü’minlerle beraber eyle. Ya Rabbi! Sana sonsuz şükrederim. Rükû halinde Seni zikreden melekler ve rükû eder halde Seni zikreden dört ayaklı hayvanlar gibi ben de Senin huzurunda tazimle eğilip, Seni zikrediyorum.” Rükûdan kalkınca şunları tefekkür ediyoruz: Rabbimizin, bizim hamdimizi işittiğini ve Rabbimizden şu şekilde bir nida geldiğini tefekkür ediyoruz:

“ Ey kulum! Ben senin hamdini işittim, senden razı oldum kaldır başını.” Bu hitabı işitince sevinçle rükûdan kalkıp “SemiAllahulimenhamide” “Allah (cc), hamd edenin hamdini işitti.” diyoruz. Bu hitabı işittiğimiz için yine Rabbimize hamd ederek, “Rabbena lekel hamd.” “Ey Rabbimiz hamd (övgü, sena) yalnız Sanadır, yalnız Sana hamd ederiz.” deriz.

http://www.yenidunyadergisi.com/index.p ... 485&id2=14
http://haydimutfaga.blogspot.com


"Kınamayınız, kınadığınız şey başınıza gelmedikçe ölmezsiniz"
(Tirmizi, Kıyamet, 53, no: 2507; Beyhaki, Şuabu'l-İman, 5/315, no: 2778; Bkz: Keşfu'l-Hafa, 2/265)


“Sükût-u lisan, selamet-i insan!”

Kullanıcı avatarı
mikselina
Şehidine Ağlıyor
Şehidine Ağlıyor
Mesajlar: 4284
Kayıt: 29 Eyl 2006, 16:53
Konum: ne buralı ne oralı...

Mesaj gönderen mikselina » 15 Ara 2006, 14:08

teşekkürler efendim.

:razi
Köy Hekimi " H a y a t t a N e Ç o k A c ı V a r "

Cevapla