41-)Fussilet Sûresi

Arapça orjinal metninden okumak isteyenlere..

Moderatörler: sitare, kardelenim, beyaz dilekce, fyznur, gülümse, kelimat, my, nartuh, kaf_araf

Kilitli
Kullanıcı avatarı
Ahmet
Hafız Üye
Hafız Üye
Mesajlar: 3747
Kayıt: 02 May 2007, 10:52
Konum: Konya

41-)Fussilet Sûresi

Mesaj gönderen Ahmet » 04 Ağu 2007, 22:58

................[IMG::]http://img241.imageshack.us/img241/423/476om3.jpg[/img]
..........[IMG::]http://img243.imageshack.us/img243/6711/477ca5.jpg[/img]
.......... [IMG::]http://img241.imageshack.us/img241/9098/478uf9.jpg[/img]
[IMG::]http://img295.imageshack.us/img295/5853/479gc9.jpg[/img]
b]....[/b][IMG::]http://img295.imageshack.us/img295/9549/480rh6.jpg[/img]
.....[IMG::]http://img295.imageshack.us/img295/2664/481zc6.jpg[/img]

_________________

41. AÇIKLANMIŞ (Fussilet) SURESİ

Bismillahirrahmanirrahim

41:1 Ha mım

41:2 Tenzılüm miner rahmanir rahıym

41:3 Kitabün fussılet ayatühu kur'anen arabiyyel li kavmiy ya'lemun

41:4 Beşırav ve nezıra fe a'rada ekseruhüm fe hüm la yesmeun

41:5 Ve kalu kulubüna fı ekinnetim mimma ted'una ileyhi ve fı azanina
vakruv ve mim beynina ve beynike hıcabün fa'mel innena amilun

41:6 Kul innema ene beşerum mislüküm yuha ileyye ennema ilahüküm
ilahüv vahıdün festekıymu ileyhi vestağfiruh ve veylül lil müşrikın

41:7 Ellezıne la yü'tunez zekate ve hüm bil ahırati hüm kafirun

41:8 İnnellezıne amenu ve amilus salihati lehüm ecrun ğayru memnun

41:9 Kul e inneküm le tekfürune billezı halekal erda fı yevmeyni ve
tec'alune lehu endada zalike rabbül alemın

41:10 Ve ceale fıha ravasiye min fevkıha ve barake fıha ve kaddera
fıha akvateha fı erbeati eyyam sevael lis sailın

41:11 Sümmesteva iles semai ve hiye dühanün fe kale leha ve lil
erdı'tiya tav'an ev kerha kaleta eteyna taiıyn

41:12 Fe kadahünne seb'a semavatin fı yevmeyni ve evha fı külli
semain emraha ve zeyyennes semaed dünya bi mesabıha ve hıfza
zalike takdırul azızil alım

41:13 Fe in a'radu fe kul enzertüküm saıkatem misle saıkati adiv ve semud

41:14 İz caethümür rusülü mim beyni iydıhim ve min halfihim ella
ta'büdu illellah kalu lev şae rabbüna le enzele melaiketen fe inna
bima ürsiltüm bihı kafirun

41:15 Fe emma adün festekberu fil erdı bi ğayril hakkı ve kalu men
eşeddü minna kuvveh e ve lem yerav ennellahellezı halekahüm hüve
eşeddü minhüm kuvveh kanu bi ayatina yechadun

41:16 Fe erselna aleyhim rıhan sarsaran fı eyyamin nehısatil li nüzıkahüm
azabel hızyi fil hayatid dünya ve leazabül ahırati ahza ve hüm la yünsarun

41:17 Ve emma semudü fe hedeynahüm saıkatül azabil huni bima kanu yeksibun

41:18 Ve necceynellezıne amenu ve kanu yettekun

41:19 Ve yevme yuhşeru a'daüllahi ilen nari fe hüm yuzeun

41:20 Hatta iza ma cauha şehide aleyhim sem'uhüm ve ebsaruhüm
ve cüludühüm bima kanu ya'melun

41:21 Ve kalu li cühudihim lime şehidtüm aleyna kalu entaknellahüllezı
entaka külle şey'iv ve hüve halekaküm evvele merrativ ve ileyhi türceun

41:22 Ve ma küntüm testetirune ey yeşhede aleyküm sem'uküm ve la
ebsaruküm ve la cüludüküm ve lakin zanentüm ennellahe la ya'lemü
kesıram mimma ta'melun

41:23 Ve zaliküm zannükümüllezı zanentüm bi rabbiküm erdaküm fe
asbahtüm minel hasirın

41:24 Fe iy yasbiru fen naru mesvel lehüm ve iy yesta'tibu femahüm
minel mu'tebın

41:25 Ve kayyadna lehüm kuranae fezeyyenu lehüm ma beyne eydıhim
ve ma halfehüm ve hakka aleyhimül kavlü fı ümemin kad halet min
kablihim minel cinni vel ins innehüm kanu hasirın

41:26 Ve kalellezıne keferu la tesmeu li hazel kur'ani velğav fıhi lealleküm tağlibun

41:27 Fe lenüzıkannellezıne keferu azaben şedıdev ve lenecziyennehüm esveellezı kanu ya'melun

41:28 Zalike ceazü a'daillahin nar lehüm fıha darul huld cezaem bima kanu bi ayatina yechadun

41:29 Ve kalellezıne keferu rabbena erinellezeyni edallana minel cinni
vel insi nec'alhüma tahte akdamina li yekuna minel esfelın

41:30 İnnellezıne kalu rabbünellahü sümmestekamu tetenezzelü
aleyhimül melaiketü ella tehafu ve la tehzenu ve ebşiru bil cennetilletı
küntüm tuadun

41:31 Nahnü evliyaüküm fil hayatid dünya ve fil ahırah ve leküm
fıha ma teştehı enfüsüküm ve leküm fıha ma teddeun

41:32 Nüzülem min ğafurir rahıym

41:33 Ve men ahsenü kavlem mimmen dea ilellahi ve amile salihav
ve kale innenı minel müslimın

41:34 Ve la testevil hasenetü ve les seyyieh idfa' billetı hiye ahsenü
fe izellezı beyneke ve beynehu adavetün keennehu veliyyün hamım

41:35 Ve ma yülekkaha illellezıne saberu ve ma yülekkaha illa zu hazzın azıym

41:36 Ve imma yenzeğanneke mineş şeytani nezğun festeız billah
innehu hüves semıul alım

41:37 Ve min ayatihil leylü ven neharu veş şemsü vel kamer la
tescüdu liş şemsi ve la lil kameri vescüdu lillahillezı halekahünne
in küntüm iyyahü ta'büdun

41:38 Fe inistekberu fellezıne ınde rabbike yüsebbihune lehu bil
leyli ven nehari ve hüm la yes'emun (41:37 Ayet secde ayetidir.)


41:39 Ve min ayatihı enneke teral erda haşiaten fe iza enzelna
aleyhel maehtezzet ve rabet innellezı ahyaha le muhyil mevta
innehu ala külli şey'in kadır

41:40 İnnellezıne yülhıdune fı ayatina la yahfevne aleyna e fe mey
yülka fin nari hayrun em mey ye'ti aminey yevmel kıyameh ı'melu
ma şi'tüm innehu bima ta'melune basıyr

41:41 İnnellezıne keferu biz zikri lemma caehüm ve innehu le kitabün azız

41:42 La ye'tıhil batılü mim beyni yedeyhi ve la min halfih tenzılüm min hakımin hamıd

41:43 Ma yükalü leke illa ma kad kıyle lir rusüli min kablik inne rabbeke lezu mağfirativ
ve zu ıkabin elim

41:44 Ve lev cealnahü kur'anen a'cemiyyüv ve arabiyy kul hüve lillezıne amenu hüdev ve
şifa' vellezıne la yü'minune fı azanihim vakruv ve hüve aleyhim ama ülaike yünadevne mim mekanim beıyd

41:45 Ve le kad ateyna musel kitabe fahtülife fıh ve lev la kelimetün
sebekat mir rabbike le kudıye beynehüm ve innehüm lefı şekkim minhü mürıb

41:46 Men amile salihan fe li nefsihı ve men esae fe aleyha ve
ma rabbüke bi zallamil lil abıd

41:47 İleyhi yüraddü ılmüs saah ve ma tahrucü min semeratüm min
ekmamiha ve ma tahmilü min ünsa ve la tedau illa biılmih ve yevme
yünadıhim eyne şürakaı kalu azennake ma minna min şehıd

41:48 Ve dalle anhüm ma kanu yed'une min kablü ve zannu ma lehüm mim mehıys

41:49 La yes'emül insanü min düail hayri ve im messehüş şerru fe yeusün kanut

41:50 Ve lein ezaknahü rahmetem minna mim ba'di darrae messethü le
yekulenne haza lı ve ma ezunnüs saate kaimetev ve heir rucı'tü ila rabbi
inne lı ındehu lel husna fe le münebbiennellezıne keferu bima amilu ve le
nüzıkannehüm min azibn ğalıyz

41:51 Ve iza en'amna alel insani a'rada ve nea bicanibih ve iza
messehüş şerru fe zu düain arıyd

41:52 Kul eraeytüm in kane min ındillahi sümme kefertüm bihı men
edallü mimmen hüve fı şikakım beıyd

41:53 Senürıhim ayatina fil afakı ve fı enfüsihüm hatta yetebeyyene
lehüm ennehül hakk e ve lem yekfi bi rabbike ennehu ala külli şey'in şehıd

41:54 E la innehüm fı miryetim mil likai rabbihim e la innehu bi külli şey'im mühıyt


_________________

41. Fussilet (Fussilet) SURESİ

Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla...

41:1 Ha, Mim!

41:2 Rahman ve Rahim'den indirilmedir bu...

41:3 Bilgi ile donanmış bir toplum için ayetleri, Arapça Kur'an halinde ayrıntılı kılınmış bir kitaptır bu.

41:4 Muştulayıcı ve uyarıcı olarak. Onların pek çoğu yüz çevirdi; kulak verip dinlemezler onlar.

41:5 Dediler ki: "Bizi çağırdığı o şeye karşı kalplerimiz kılıflar içinde; kulaklarımızda bir ağırlık, seninle bizim aramızda bir perde var. O halde, sen işini yap, muhakkak biz de işimizi yapacağız."

41:6 De ki: "Ben sadece sizin gibi bir insanım. İlahınızın bir tek ilah olduğu bana vahyediliyor. O halde şaşıp sendelemeden O'na yönelin ve O'ndan af dileyin. Vay haline ortak koşanların!"

41:7 Onlar zekatı vermezler. Ölüm sonrası hayatı inkar edenler de onlardır.

41:8 İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, onlar için minnet altına sokmayan bir ödül vardır.

41:9 De ki: "Siz, yerküreyi iki günde yaratana gerçekten nankörlük edip O'na ortaklar mı koşuyorsunuz? Alemlerin Rabbi'dir O!"

41:10 O, yeryüzüne, denge ve dayanıklılık sağlayan dağları üstünden yerleştirdi. Onda bereketlere vücut verdi. Ve onda, azıklarını dört günde takdir edip düzenledi. İsteyip duranlar için eşit miktarda olmak üzere...

41:11 Sonra buhar/duman halindeki göğe yöneldi de ona ve yerküreye şöyle seslendi: "İsteyerek veya istemeyerek gelin!" Onlar şöyle dediler: "İsteyerek geldik!"

41:12 Böylece onları, iki günde yedi gök halinde takdir edip her göğe kendi iş ve oluşunu vahyetti. Ve biz, arza en yakın göğü kandillerle ve bir korumayla donattık. İşte bunlar Aziz ve Alim olanın takdiridir.

41:13 Yüz çevirirlerse şöyle de: "Sizi, Ad ve Semud'a çarpan yıldırıma benzer bir yıldırıma karşı uyarıyorum."

41:14 Hani, resuller onlara önlerinden, arkalarından gelerek şöyle demişlerdi: "Allah'tan başkasına ibadet/ kulluk etmeyin!" Şöyle cevap vermişlerdi: "Eğer Rabbimiz isteseydi, kesinlikle melekler indirirdi. Bu yüzden biz sizinle gönderileni tanımıyoruz."

41:15 Ad toplumu yeryüzünde haksız bir biçimde büyüklük tasladı da şöyle dediler: "Bizden daha güçlü kim var?" Onlar, kendilerini yaratan Allah'ın, evet O'nun, onlardan daha kuvvetli olduğunu görmediler mi? Bunlar, bizim ayetlerimize de karşı çıkıyorlardı.

41:16 Biz de onlara dünya hayatında zillet azabını tattırmak için o uğursuz günlerde dondurucu bir rüzgar gönderdik. Ahiretin azabı elbette ki daha rezil edicidir. Üstelik onlar hiçbir yardım da görmeyeceklerdir.

41:17 Semud'a gelince, biz onlara kılavuzluk ettik ama onlar körlüğü hidayete tercih ettiler. Bunun üzerine, kazandıkları yüzünden, alçaltıcı azabın yıldırımı onları yakaladı.

41:18 İnananları kurtardık, onlar korunuyorlardı.

41:19 Gün olur, Allah'ın düşmanları, düzenli bir biçimde biraraya toplanıp ateşe sürülürler.

41:20 Nihayet, oraya geldiklerinde kulakları, gözleri, derileri, yapıp-ettikleri hakkında onlar aleyhine tanıklık edecektir.

41:21 Derilerine: "Aleyhimizde neden tanıklık ettiniz?" derler. Derileri derler ki: "O herşeyi konuşturan Allah konuşturdu bizi. Hani, sizi ilk seferinde de O yaratmıştı ya! Ve siz O'na döndürüleceksiniz."

41:22 Siz, işitme gücünüzün, gözlerinizin, derilerinizin aleyhinize yapacağı tanıklıktan gizlenmiyordunuz. Tam aksine siz, yaptıklarınızdan birçoğunu Allah'ın bilmeyeceğini sanıyordunuz.

41:23 İşte, Rabbiniz hakkında beslediğiniz bu zannınız sizi mahvetti de hüsrana uğrayanlardan oldunuz.

41:24 Şimdi eğer dayanabilirlerse, barınakları ateştir. Yok eğer özür dileyip hoşnutluk sağlamak istiyorlarsa, özürleri kabul edilmeyecektir.

41:25 Biz onları birtakım yakınlarla/dostlarla çevreleyip sardık da onlar, önlerinde ve arkalarında ne varsa bunlara süslü gösterdiler. Kendilerinden önceki cin ve insan ümmetleri için hak olan söz, bunlar aleyhine de hak oldu. Çünkü bunlar, hüsrana uğrayanlardandı.

41:26 İnkar edenler dediler ki: "Şu Kur'an'ı dinlemeyin! O okunurken yaygara koparın ki, galip gelesiniz."

41:27 Andolsun, o inkarcılara şiddetli bir azabı tattıracağız ve elbette ki onları, yapıp ettiklerinin en kötüsüyle cezalandıracağız.

41:28 İşte bu, Allah düşmanlarının cezası olan ateştir. Ayetlerimize karşı çıkmalarından ötürü, orada kendileri için sürekli kalış yeri vardır.

41:29 O küfre sapanlar şöyle diyecekler: "Rabbimiz, cinlerden ve insanlardan bizi saptıranları bize göster ki, onları ayaklarımızın altına alalım da en aşağı da kalanlardan olsunlar."

41:30 Şu bir gerçek ki, "Rabbimiz Allah'tır!" deyip sonra hiç şaşmadan yol alanlar üzerine, melekler habire iner de şöyle derler: "Korkmayın, üzülmeyin! Size vaat edilen cennetle sevinin."

41:31 "Biz sizin, dünya hayatında da ahirette de dostlarınızız. Cennette sizin için nefislerinizin arzuladığı herşey var. Orada sizin için istediğiniz herşey var."

41:32 "Gafur ve Rahim Allah'tan bir ikram olarak..."

41:33 Allah'a çağırıp/yakarıp hayra ve barışa yönelik iş yapan ve "ben müslümanlardanım" diyen kimseden daha güzel sözlü kim vardır.

41:34 Güzellikle çirkinlik/iyilikle kötülük bir olmaz. Kötülüğü, en güzle tavırla sav. O zaman görürsün ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sımsıcak bir dost gibi oluvermiştir.

41:35 Böyle bir tavra, sabredenlerden başkası ulaştırılmaz. Böyle bir tavra, büyük nasip sahibinden başkası ulaştırılmaz.

41:36 Eğer şeytandan kötü bir dürtü seni dürtecek olursa hemen Allah'a sığın! Çünkü en iyi işiten O'dur, en iyi bilen O...

41:37 Gece ve gündüz, Güneş ve Ay onun ayetlerindendir. Eğer Allah'a kulluk ediyorsanız, Güneş'e, Ay'a secde etmeyin; onları yaratan Allah'a secde edin!

41:38 Eğer büyüklük taslarlarsa bilsinler ki, Rabbin katındakiler hiç usanmadan, gece ve gündüz O'nu tespih ederler.

41:39 Sen, toprağı huşu halinde boynu bükük görüyorsun ya, işte o da Allah'ın ayetlerindendir. Onun üzerine suyu indirdiğimizde, o titrer ve kabarır. Hiç kuşkusuz, onu dirilten Muhyi, ölüleri de mutlaka diriltecektir. O, herşey üzerinde güç sahibidir.

41:40 Ayetlerimiz hakkında eğri ile doğruyu birbirine katanlar, bize gizli kalmazlar. Şimdi, ateşin içine atılan mı hayırlıdır, kıyamet günü güven içinde gelen mi? Dilediğinizi yapın! O, yapıp ettiklerinizi iyice görmektedir.

41:41 Onlar, o Zikir'i/Kur'an'ı kendilerine geldiğinde inkar ettiler. Halbuki o, eşsiz yücelikte bir Kitap'tır.

41:42 Batıl ona, ne önünden gelebilir ne de arkasından. Hakim ve Hamid Allah'tan bir indirmedir o.

41:43 Senin için söylenen, senden önceki resuller için söylenenden başka birşey değildir. Hiç kuşkusuz, senin Rabbin hem çok affedicidir hem de acıklı bir azabın sahibidir.

41:44 Eğer biz onu yabancı dilde bir Kur'an yapsaydık, elbette şöyle diyeceklerdi: "Ayetleri ayrıntılı kılınmalı değil miydi?" İster yabancı dilde, ister Arapça! De ki: "O, iman edenler için bir kılavuz, bir şifadır. İnanmayanlara gelince, onların kulaklarında bir ağırlık vardır. Ve Kur'an, onlar için bir körlüktür. Böylelerine, çok uzak bir mekandan seslenilmektedir."

41:45 Yemin olsun, biz Musa'ya Kitap'ı verdik de onda ihtilafa düşüldü! Eğer Rabbinden bir söz gelmiş olmasaydı, aralarında iş mutlaka bitirilirdi. Hiç kuşkusuz, onlar, Kur'an hakkında, sürekli işkillendiren bir kuşku içindedirler.

41:46 Kim hayra ve barışa yönelik bir iş yaparsa kendi lehinedir. Kim de kötülük yaparsa kendi aleyhinedir. Rabbin, kullara asla zulmetmez.

41:47 Kıyamet saatine ilişkin bilgi, Allah'a bırakılır. Onun ilmi dışında ne meyvalar kabuğundan çıkar ne de bir dişi gebe kalır veya doğurur. "Ortaklarım nerede?" diye seslendiği gün, şöyle diyeceklerdir: "Bizden hiçbir tanık olmadığını sana arz ederiz."

41:48 Daha önce yakarıp durdukları, onlardan uzaklaşıp kaybolmuştur. Kaçacak hiçbir yerleri olmadığını anlamışlardır.

41:49 İnsan, hayır istemekten/hayır için dua etmekten bıkıp usanmaz. Kendisine bir şer dokunmaya görsün; hemen ümidini keser, yıkılır.

41:50 Eğer kendisine dokunan bir zorluktan/zarardan sonra bizden bir rahmet tattırırsak, yemin olsun şöyle diyecektir: "Bu benim hakkım! Kıyametin kopacağını da sanmıyorum. Rabbime döndürülmüş olsam da şüphesiz, O'nun katında benim için şaşmaz güzellikler vardır." Andolsun, biz o nankörlük edenlere, yapıp ettiklerini haber vereceğiz. Andolsun, o çetin azabı onlara tattıracağız.

41:51 İnsana nimet verdiğimizde yüz çevirir, yan yatar. Kendisine şer dokununca, hemen duaya koyulur.

41:52 De ki: "Söyleyin bakalım, o Kur'an Allah katından ise, siz de onun üstünü örttünüzse, o dönüşü olmayan kopukluğa düşenden daha sapık kim vardır?"

41:53 Onlara ayetlerimizi ufuklarda ve öz benliklerinin içinde göstereceğiz. Ta ki, onun hak olduğu kendilerine ayan-beyan belli olsun. Kendisinin herşey üzerinde bir tanık oluşu, senin Rabbine yetmez mi?

41:54 Dikkat edin, onlar Rablerine kavuşma konusunda bir şüphe içindedirler. Gözünüzü açın! Allah Muhit'tir, herşeyi çepeçevre kuşatmıştır.
İlmin Sonu Yoktur,ama Yarısı Hafızlıktır...

Kilitli