47-)Muhammed Suresi

Arapça orjinal metninden okumak isteyenlere..

Moderatörler: sitare, kardelenim, beyaz dilekce, fyznur, gülümse, kelimat, my, nartuh, kaf_araf

Kilitli
Kullanıcı avatarı
beyaz dilekce
Çok Özel Üye
Çok Özel Üye
Mesajlar: 3052
Kayıt: 29 Ara 2006, 19:48
Konum: sevilesi şehir

47-)Muhammed Suresi

Mesaj gönderen beyaz dilekce » 04 Ağu 2007, 22:22

........ [IMG::]http://img75.imageshack.us/img75/6706/506th5.jpg[/img]

[IMG::]http://img258.imageshack.us/img258/9192/507ar0.jpg[/img]

....[IMG::]http://img258.imageshack.us/img258/5851/508wk4.jpg[/img]

...[IMG::]http://img258.imageshack.us/img258/1044/509qw3.jpg[/img]

_________________

47. MUHAMMED (Muhammed) SURESİ

Bismillahirrahmanirrahim

47:1 Ellezıne keferu ve saddu an sebılillahi edalle a'malehüm
47:2 Vellezıne amenu ve amilüs salihati ve amenu bima nüzzile ala muhammediv ve hüvel hakku mir rabbihim keffera anhüm seyyiatihim ve asleha balehüm
47:3 Zalike bi ennellezıne keferuttebeul batıle ve ennellezıne amenüttebeul hakka mir rabbihim kezalike yadribüllahü lin nasi emsalehüm
47:4 Fe iza lekıytümüllezıne keferu fe darber rikab hatta iza eshantümuhüm fe şüddül vesaka fe imma mennem ba'dü ve imma fidaen hatta tedaal harbü evzaraha zalik ve lev yeşaüllahü lentesara minhüm ve lakil li yeblüve ba'daküm bi ba'd vellezıne kutilu fı sebılillahi fe ley yüdılle a'malehüm
47:5 Se yehdıhim ve yuslihu balehüm
47:6 Ve yüdhılühümül cennete arrafeha lehüm
47:7 Ya eyyühellezıne amenu in tensurullahe yensurküm ve yüsebbit akdameküm
47:8 Vellezıne keferu fe ta'sel lehüm ve edalle a'malehüm
47:9 Zalike bi ennehüm kerihu ma enzelellahü fe ahbeta a'malehüm
47:10 E fe lem yesıru fil erdı fe yenzuru keyfe kane akıbetüllezıne min kablihim demmerallahü aleyhim ve lil kafirıne emsalüha
47:11 Zalike bi ennellahe mevlellezıne amenu ve ennel kafirıne la mevla lehüm
47:12 İnnellahe yüdhılüllezıne amenu ve amilus salihati cennatin tecrı min tahtihel enhar vellezıne keferu yetemetteune ve ye'külune kema te'külül en'amü ven naru mesvel lehüm
47:13 Ve keeyyüm min karyetin hiye eşeddü kuvvetem min karyetikelletı ahracetk ehleknahüm fe la nasıra lehüm
47:14 E fe men kane ala beyyinetim mir rabbihı ke men züyyine lehu suü amelihı vettebeu ehvaehüm
47:15 Meselül cennetilletı vüıdel müttekun Fıha enharum mim main ğayri asin ve enharum mil lebenil lem yeteğayyer ta'müh ve enharum min hamril lezetil liş şaribın ve enharum min aselim musaffa ve lehüm fıha min küllis semerati ve mağfiratüm mir rabbihim ke men hüve halidün fin nari ve süku maen hamımen fe kattaa em'aehüm
47:16 Ve minhüm mey yestemiu ileyk hatta iza harecu min ındike kalu lillezıne utül ılme maza kale anifen ülaikellezıne tabeallahü ala kulubihim vettebeu ehvaehüm
47:17 Vellezınehtedev zadehüm hüdev ve atahüm takvahüm
47:18 Fe hel yenzurune illes saate en te'tiyehüm bağteh fe kad cae eşratuha fe enna lehüm iza caethüm zikrahüm
47:19 Fa'lem ennehu la ilahe illellahü vestağfir li zembike ve lil mü'minıne vel mü'minat vallahü ya'lemü mütekallebeküm ve mesvaküm
47:20 Ve yekulüllezıne amenu lev la nüzzilet surah fe iza ünzilet suratüm muhkemetüv ve zükira fıhel kıtalü raeytellezıne fı kulubihim meraduy yenzurune ileyke nazaral mağşiyyi aleyhi minel mevti fe evla lehüm
47:21 Taatüv ve kavlüm ma'rufün fe iza azemel emru fe lev sadekullahe le kane hayral lehüm
47:22 Fe hel aseytüm in tevelletüm en tüfsidu fil erdı ve tükattıu erhameküm
47:23 Ülaikellezıne leanehümüllahü fe esammehüm ve a'ma ebsarahüm
47:24 E fe la yetedebberunel kur'ane em ala kulubin akfalüha
47:25 İnnellezıner teddu ala edbarihim min ba'di ma tebeyyene lehümül hüdeş şeytanü sevvele lehüm ve emla lehüm
47:26 Zalike bi ennehüm kalu lillezıne kerihu ma nezzelellahü senütıy'uküm fı ba'dıl emr vallahü ya'lemü israrahüm
47:27 Fe keyfe iza teveffethümül melaiketü yadribune vücuhehüm ve edbarahüm
47:28 Zalike bi ennehümüttebeu ma eshatallahe ve kerihu rıdvanehu fe ahbeta a'malehüm
47:29 Em hasibellezıne fı kulubihim meradun el ley yuhricellahü adğanehüm
47:30 Ve lev neşaü le eraynakehüm fe learaftehüm bisımahüm ve le ta'rifennehüm fı lahnil kavl vallahü ya'lemü a'maleküm
47:31 Ve le neblüvenneküm hatta na'lemel mücahidıne minküm vessabirıne ve neblüve ahbaraküm
47:32 İnnellezıne keferu ve saddu an sebılillahi ve şakkur rasule mim ba'di ma tebeyyene lehümül hüda ley yedurrullahe şey'a ve seyuhbitu a'malehüm
47:33 Ya eyyühellezıne amenu etıy'ullahe ve etıy'ur rasule ve la tübtılu a'maleküm
47:34 İnnellezıne keferu ve saddu an sebılallahi sümme matu ve hüm küffarun fe ley yağfirallahü lehüm
47:35 Fe la tehinu ve ted'u ilis selmi ve entümül a'levne vallahü meaküm ve ley yetiraküm a'maleküm
47:36 İnnemel hayatüd dünya leıbüv ve lehv ve in tü'minu ve tetteku yü'tiküm ücuraküm ve la yes'elküm emvaleküm
47:37 İy yes'elkümuha fe yuhfiküm tebhalu ve yuhric adğaneküm
47:38 Ha entüm haülai tüd'avne li tünfiku fı sebılillah fe minküm mey yebhal vallahül ğaniyyü ve entümül fükara' ve in tetevellev yestebdil kavmen ğayraküm sümme la yekunu emsaleküm

_________________

47. Muhammed (Muhammed) SURESİ

Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla...

47:1 Küfre saplanıp Allah'ın yolundan alıkoyanların yapıp ettiklerini O, boşa çıkarmıştır.
47:2 İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlar ve Muhammed'e indirilene -ki o onların Rablerinden bir haktır- inanmış olanlara gelince, Allah onların çirkin davranışlarını örtmüş ve gönüllerini barışa yöneltmiştir.
47:3 Bu böyledir; çünkü küfre batanlar boş ve tutarsıza uymuşlardır. İman edenler ise Rablerinden gelen hakka uymuşlardır. İşte Allah, insanlara kendi durumlarını bu şekilde örnekleyerek anlatır.
47:4 Küfre batmışlarla burun buruna geldiğinizde, boyunlar vurulur. Nihayet onları bastırıp sindirdiğinizde, antlaşma bağını sıkı bağlayın. Artık bundan sonrası ya bir bağışlama ya bir fidyedir. Nihayet harp, ağırlıklarını yere bırakır. İşte böyle! Eğer Allah dileseydi, onlardan öc alırdı. Ama kiminizi kiminizle denemek için böyledir. Allah yolunda öldürülenlerin amelleri asla gözardı edilmeyecektir.
47:5 Onları doğruya ve güzele kılavuzlayacak ve kalplerini barışa yöneltecektir.
47:6 Ve onları, kendilerine tanımlamış olduğu o cennete koyacaktır.
47:7 Ey iman sahipleri! Eğer siz Allah'a yardım ederseniz, Allah da size yardım eder ve ayaklarınızı sağlam bastırır.
47:8 Küfre sapanlara gelince, kayıp ve yıkım onlara! Yapıp ettiklerini boşa çıkardı onların.
47:9 Bu böyledir; çünkü onlar Allah'ın indirdiğini tiksindirici bulmuşlardır, Allah da onların tüm amellerini boşa çıkarmıştır.
47:10 Onlar yeryüzünde dolaşıp da kendilerinden öncekilerin sonlarının nasıl olduğuna bir bakmıyorlar mı? Allah onları yerle bir etmiştir. Şu inkar edenlere de onlara yapılanın aynısı yapılacaktır.
47:11 Bu böyledir; çünkü Allah, iman edenlerin Mevla'sıdır. Küfre sapanların ise Mevla'sı yoktur.
47:12 Şu bir gerçek ki Allah, iman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanları, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. Küfre sapanlarsa zevk edip eğlenmeye bakarlar; davarların yediği gibi yer, içerler. Varacakları yer ateştir onların.
47:13 Seni yerinden çıkaran o kentinden çok daha kuvvetli nice kentler vardır ki, biz hepsini helak ettik; hiçbir yardımcıları olmadı.
47:14 Rabbinden açık bir kanıt üzere olan, amelinin çirkinliği kendisine süslü gösterilip de boş arzularına uyanlara benzer mi?
47:15 Sakınanlara vaat olunan cennetin durumu şöyledir: Orada, bozulmayan sudan ırmaklar; tadı bozulmayan sütten nehirler, içenlere lezzet sunan bir şaraptan nehirler, süzme bir baldan oluşan nehirler var. Ve orada kendileri için her türlü meyvanın yanında Rablerinden bir de bağışlanma var. Bu nimetler içindekiyle, sürekli ateşte olup da içirildiği sıcak su tarafından bağırsakları parçalanan kimse aynı olur mu?
47:16 İçlerinden bir kısmı seni dinler, sonra senin yanından çıktıklarında, kendilerine ilim verilmiş olanlara şöyle sorarlar: "Az önce ne söyledi?" İşte bunlar, Allah'ın, kalplerine mühür bastığı kimselerdir, boş arzularının ardına düşmüşlerdir.
47:17 Kılavuzlarını bulmuş olanlara gelince, Allah onların hidayetini artırmış ve korunma imkanlarını kendilerine vermiştir.
47:18 Kıyametin ansızın tepelerine inmesinden başka neyi bekliyorlar? Onun belirtileri zaten gelmiştir. O onlara gelip çatınca, ibret almaları neye yarar?!
47:19 Allah'tan başka tanrı olmadığını kuşkusuzca bil! Hem kendi günahın için hem de mümin erkeklerle mümin kadınlar için af dile. Allah sizin, dönüp dolaşacağınız yeri de varıp ulaşacağınız yeri de bilir.
47:20 İman edenler derler ki: "Bir sure indirilseydi olmaz mıydı?" Fakat hükmü kesinleşmiş bir sure indirilip de içinde savaş da anılınca, kalplerinde maraz olanların, ölüm baygınlığına tutulmuş bir bakışla sana baktıklarını görürsün. Onlara uygun olan da odur.
47:21 İtaat ve güzel söz! İş budur! İş ciddileşince, Allah'a verdikleri söze sadık olsalardı kendileri için daha iyi olurdu.
47:22 Demek, iş başına gelecek olsanız/savaştan geri kalacak olsanız, ülkede fesat çıkarıp rahimleri parçalayacaksınız.
47:23 İşte bunlardır, Allah'ın kendilerine lanet edip kulaklarını sağır, gözlerini de kör ettiği kimseler...
47:24 Peki, bunlar, Kur'an'ın anlamını inceden inceye düşünmüyorlar mı? Yoksa kalpleri üzerinde kilitler mi var?
47:25 Hidayet kendilerine açıkça belli olduktan sonra arkalarına dönenlere şeytan fit vermiş, sonu gelmez arzuların/ümitlerin ardına takmıştır onları.
47:26 Bu şundandır: Bunlar, Allah'ın indirdiğinden tiksinenlere, "bazı işlerde size itaat edeceğiz" demişlerdi. Fakat Allah onların gizlediklerini biliyor.
47:27 Melekler onların yüzlerine ve sırtlarına vurarak canlarını alacakları zaman, bakalım nasıl olacak?!
47:28 Olacak olan budur! Çünkü onlar, Allah'ı öfkelendiren şeylerin peşine düştüler, O'nun hoşnutluğundan tiksindiler; sonunda Allah bütün amellerini boşa çıkardı.
47:29 Yoksa o kalplerinde maraz olanlar, Allah kendilerinin çirkinliklerini hiçbir zaman ortaya çıkarmayacak mı sandılar?
47:30 Dileseydik onları sana mutlaka gösterirdik de sen onları yüzlerinden kesinlikle tanırdın. Zaten sen onları, sözlerinin tarzından da tanırsın. Allah tüm yaptıklarınızı biliyor.
47:31 Andolsun, içinizden gayret gösterip didinenlerle sabredenleri bilinceye kadar, sizi belalarla imtihan edeceğiz. Haberlerinizi de eleyip tarayacağız.
47:32 Nankörlüğe sapıp Allah yolundan alıkoyanlar ve hidayet kendilerine tam bir şekilde belli olduktan sonra resule kafa tutanlar, Allah'a hiçbir şekilde zarar veremezler. O, onların amellerini işe yaramaz hale getirecektir.
47:33 Ey iman edenler! Allah'a itaat edin; resule de itaat edin! Amellerinizi işe yaramaz hale getirmeyin.
47:34 İnkar edip Allah yolundan döndüren, sonra da küfre saplanmış olarak ölenler yok mu, Allah onları asla affetmeyecektir.
47:35 Gevşemeyin, üstün durumda olduğunuz halde antlaşmaya davet etmeyin! Allah sizinledir; amellerinizi asla yitirmeyecektir.
47:36 Şu iğreti dünya hayatı, sadece bir oyun ve eğlencedir. Eğer iman eder korunursanız, Allah, ödüllerinizi verecek ve sizden mallarınızı istemeyecektir.
47:37 Eğer onları isteyip bunun için sizi zorlasaydı, cimrilik ederdiniz, böylece Allah çirkinliklerinizi ortaya çıkarırdı.
47:38 İşte sizler, Allah yolunda harcamaya çağrılan insanlarsınız. Ama bir kısmınız cimrilik ediyor. Oysaki cimrilik eden kendi aleyhine cimrileşmiş olur. Allah Gani'dir; yoksul olan sizlersiniz. Eğer yüz çevirirseniz, Allah yerinize başka bir toplum getirir. Ve onlar, sizin benzerleriniz olmazlar.
[img::]http://img400.imageshack.us/img400/1295/kelebekjm3.gif[/img]
14 zaman evvelinde, kaldı renkler...

Kilitli