Namaz Sözleri
Moderatörler: sitare, kardelenim, Divane, veli, beyaz dilekce, fyznur, gülümse, kelimat, my, Huucu, gulce
Namaz Sözleri
Namazınızın hakkını veriniz. Unutmayınız ki namaz, kulun beş vakit yani bütün bir gün Allah'ın gözetimi altında bulunmasıdır. Namazlı insan, Allah'ın gözetimi altındaki insandır.
-- Namaz, hayatın gereğinden fazla dünyevileşmesine karşı alınmış ilahi bir önlemdir ve bu anlamıyla muazzam bir lütuftur. Dünyadaki insanı zaman iğnesiyle her gün beş yerinden ahi-rete diken bir göksel dikiştir namaz.
-- Namaz mü'minin miracıdır. Bu nedenle namazla uzay yolculuğu arasında garip benzerlikler bulunabilir. Taharet kalbin uçuşa hazırlanması, sünnet motorun ısındırılması, iftitah tekbiri kalkışa geçmek, kıraat yakıt, rükû rota, secde kavuşma ve tekmil, son oturuş iniş, selam ise bütün dünyaya "ben miracımı tamamlayarak aranıza yeniden döndüm" diye haber vermektir.
-- Namaz bir sırat yürüyüşüdür. Sağınız cennet, solunuz cehenemdir. Ardınız dünya, Önünüz ahirettir.
-- Namazla dalga geçmeyiniz. Maun suresini dönüp dönüp okuyunuz. Namaz kılmayanları, dolayısıyla İlahi gözetimin kaçkınlarını bir tarafa bırakırsak "Namaz kılanlara yazıklar olsun" denilmektedir. Niçin? Onun da cevabı aynı surede: "Onlar namazlarını ciddiye almazlar. Onlar görüntü için yaparlar." Neyin görüntüsü? Elbet Allah'a namaz kılıyormuş görüntüsü vermek için. Namazı ciddiye almamak eti-kemiği Allah'ın huzuruna bırakıp kafa ve kalbinizle şöyle bir tur atmaya, duygu ve düşünce dünyanızda başka işler yapmaya koyulmaktır. İşte bu namazı ciddiye almamak, Allah'a karşı namaz kılıyormuş numarası geçmektir ki "namazı böyle kılanın vay haline" denilmektedir.
-- Kur'an'da "Namaz kılınız" emri hep "ikame" fiiliyle birlikte gelir. Bu fiil namaza iki anlam birden katar: I) Namaz kılmak, II) Namazı dosdoğru kılmak. Ki "istikamet" de aynı kökten gelmektedir. İşte bu noktada Kur'an'daki her "namaz kılınız" emrini "namazı dosdoğru kılınız" mânâsında anlamak gerekmektedir. Dosdoğru kılınmayan namaz sahibinin suratına çarpılacaktır.
-- İslam dışındaki muharref kitabi dinlerin mensuplarının bugünkü halini, dinlerine karşı laubaliliğini görünce, insan, namazın bu ümmetin "ehl-i kitaplaşmasını" önlemedeki başat rolünü daha iyi kavrıyor. Gerçekten de namazın hayatimizin içine bu kadar girmesi, günümüzün beş hassas yerine sokuluvermesi Müslümanlık iddiasındaki kimselerin bu iddialarındaki samimiyetlerini test için gerçek bir "isbat zeminidir." Bendeniz, modernizmin bize dayattığı çağdaş hayatın karmaşasında namazın nasıl muazzam bir denetleme ve "erken uyarı" mekanizması olduğunu görüp namazı Hristiyanlarda olduğu gibi haftalık değil de günde beş kez olarak emreden Allah'a şükürlerimi, onu uygulamalarıyla bize talim eden Rasulüne teşekkürlerimi sunuyorum.
-- Namazdan kaçan insan, İslam'ın "kaçağıdır". Allah'ın bu sıkı denetim mekanizmasından kaçmak "defolu" olduğunu baştan kabullenmek demektir.
-- Namaz bir imkandır, hem de muazzam bir imkan. Bu imkandan eğer gereği gibi yararla-nabilseydik, biz de Nebi (sav) gibi "namaz... gözümün nuru..." diye namaza aşık olur, onu özlerdik. Çoğumuzun elinde namaz, tavuğun önündeki inci gibi durmakta, ne işe yaradığını, değerinin ne olduğunu bilmemekte, çoğu zaman inciyi darıya feda etmekteyiz.
-- Camili olunuz. Camisiz hareket Olmadığını, olamayacağım artık öğreniniz. Eğer camileriniz yoksa camilerinize kavuşunuz, eğer cemaatiniz yoksa cemaat bulunuz. Ama namazın İslam toplumu üzerindeki sosyal etkisini sıfırlama suçuna ortak olmayınız.
-- Randevularınızı camilere, namaz vakitlerinde veriniz. Saadet Asrı İslam inkılabının karargahı olan camileri bir mektep, bir tekke, bir kışla, bir "sosyal kurum" olarak kullanmasını hem öğreniniz, hem de caminin asli fonksiyonunu unutan halkımıza öğretiniz.
-- Bunu yapamıyorsanız bari evinizi mescid haline getiriniz. Ehl-i beytiniz bu mescidin cemaati, siz de bu mescidin imamı olunuz. Unutmayınız ki terbiye bir bütündür. Böylece namaz, hem evin küçük çocukları üzerinde terbiye edici bir etki gösterecek, hem de manevi huzuru celbedici bir katkısı olacaktır.
-- Namaz, hayatın gereğinden fazla dünyevileşmesine karşı alınmış ilahi bir önlemdir ve bu anlamıyla muazzam bir lütuftur. Dünyadaki insanı zaman iğnesiyle her gün beş yerinden ahi-rete diken bir göksel dikiştir namaz.
-- Namaz mü'minin miracıdır. Bu nedenle namazla uzay yolculuğu arasında garip benzerlikler bulunabilir. Taharet kalbin uçuşa hazırlanması, sünnet motorun ısındırılması, iftitah tekbiri kalkışa geçmek, kıraat yakıt, rükû rota, secde kavuşma ve tekmil, son oturuş iniş, selam ise bütün dünyaya "ben miracımı tamamlayarak aranıza yeniden döndüm" diye haber vermektir.
-- Namaz bir sırat yürüyüşüdür. Sağınız cennet, solunuz cehenemdir. Ardınız dünya, Önünüz ahirettir.
-- Namazla dalga geçmeyiniz. Maun suresini dönüp dönüp okuyunuz. Namaz kılmayanları, dolayısıyla İlahi gözetimin kaçkınlarını bir tarafa bırakırsak "Namaz kılanlara yazıklar olsun" denilmektedir. Niçin? Onun da cevabı aynı surede: "Onlar namazlarını ciddiye almazlar. Onlar görüntü için yaparlar." Neyin görüntüsü? Elbet Allah'a namaz kılıyormuş görüntüsü vermek için. Namazı ciddiye almamak eti-kemiği Allah'ın huzuruna bırakıp kafa ve kalbinizle şöyle bir tur atmaya, duygu ve düşünce dünyanızda başka işler yapmaya koyulmaktır. İşte bu namazı ciddiye almamak, Allah'a karşı namaz kılıyormuş numarası geçmektir ki "namazı böyle kılanın vay haline" denilmektedir.
-- Kur'an'da "Namaz kılınız" emri hep "ikame" fiiliyle birlikte gelir. Bu fiil namaza iki anlam birden katar: I) Namaz kılmak, II) Namazı dosdoğru kılmak. Ki "istikamet" de aynı kökten gelmektedir. İşte bu noktada Kur'an'daki her "namaz kılınız" emrini "namazı dosdoğru kılınız" mânâsında anlamak gerekmektedir. Dosdoğru kılınmayan namaz sahibinin suratına çarpılacaktır.
-- İslam dışındaki muharref kitabi dinlerin mensuplarının bugünkü halini, dinlerine karşı laubaliliğini görünce, insan, namazın bu ümmetin "ehl-i kitaplaşmasını" önlemedeki başat rolünü daha iyi kavrıyor. Gerçekten de namazın hayatimizin içine bu kadar girmesi, günümüzün beş hassas yerine sokuluvermesi Müslümanlık iddiasındaki kimselerin bu iddialarındaki samimiyetlerini test için gerçek bir "isbat zeminidir." Bendeniz, modernizmin bize dayattığı çağdaş hayatın karmaşasında namazın nasıl muazzam bir denetleme ve "erken uyarı" mekanizması olduğunu görüp namazı Hristiyanlarda olduğu gibi haftalık değil de günde beş kez olarak emreden Allah'a şükürlerimi, onu uygulamalarıyla bize talim eden Rasulüne teşekkürlerimi sunuyorum.
-- Namazdan kaçan insan, İslam'ın "kaçağıdır". Allah'ın bu sıkı denetim mekanizmasından kaçmak "defolu" olduğunu baştan kabullenmek demektir.
-- Namaz bir imkandır, hem de muazzam bir imkan. Bu imkandan eğer gereği gibi yararla-nabilseydik, biz de Nebi (sav) gibi "namaz... gözümün nuru..." diye namaza aşık olur, onu özlerdik. Çoğumuzun elinde namaz, tavuğun önündeki inci gibi durmakta, ne işe yaradığını, değerinin ne olduğunu bilmemekte, çoğu zaman inciyi darıya feda etmekteyiz.
-- Camili olunuz. Camisiz hareket Olmadığını, olamayacağım artık öğreniniz. Eğer camileriniz yoksa camilerinize kavuşunuz, eğer cemaatiniz yoksa cemaat bulunuz. Ama namazın İslam toplumu üzerindeki sosyal etkisini sıfırlama suçuna ortak olmayınız.
-- Randevularınızı camilere, namaz vakitlerinde veriniz. Saadet Asrı İslam inkılabının karargahı olan camileri bir mektep, bir tekke, bir kışla, bir "sosyal kurum" olarak kullanmasını hem öğreniniz, hem de caminin asli fonksiyonunu unutan halkımıza öğretiniz.
-- Bunu yapamıyorsanız bari evinizi mescid haline getiriniz. Ehl-i beytiniz bu mescidin cemaati, siz de bu mescidin imamı olunuz. Unutmayınız ki terbiye bir bütündür. Böylece namaz, hem evin küçük çocukları üzerinde terbiye edici bir etki gösterecek, hem de manevi huzuru celbedici bir katkısı olacaktır.
SEN BİR ÇİÇEKSİN
Sana bir çiçek çizdim;
asla solmasın diye…
Senden bakmasın; hiç kimse görmesin,
koklamasın diye…
Gözyaşlarımla sulayıp büyüttüm,
ölmesin,her zaman hatırlansın diye…
Sana bir çiçek gönderiyorum,
artık büyütemiyorum;
ölmesin diye,
ben unutuyorum,
sen,asla unutma
artık sen büyüt diye
Sana bir çiçek çizdim;
asla solmasın diye…
Senden bakmasın; hiç kimse görmesin,
koklamasın diye…
Gözyaşlarımla sulayıp büyüttüm,
ölmesin,her zaman hatırlansın diye…
Sana bir çiçek gönderiyorum,
artık büyütemiyorum;
ölmesin diye,
ben unutuyorum,
sen,asla unutma
artık sen büyüt diye
Yazımı beğendiğin için teşekkürler elmas. İnşallah olurum.
SEN BİR ÇİÇEKSİN
Sana bir çiçek çizdim;
asla solmasın diye…
Senden bakmasın; hiç kimse görmesin,
koklamasın diye…
Gözyaşlarımla sulayıp büyüttüm,
ölmesin,her zaman hatırlansın diye…
Sana bir çiçek gönderiyorum,
artık büyütemiyorum;
ölmesin diye,
ben unutuyorum,
sen,asla unutma
artık sen büyüt diye
Sana bir çiçek çizdim;
asla solmasın diye…
Senden bakmasın; hiç kimse görmesin,
koklamasın diye…
Gözyaşlarımla sulayıp büyüttüm,
ölmesin,her zaman hatırlansın diye…
Sana bir çiçek gönderiyorum,
artık büyütemiyorum;
ölmesin diye,
ben unutuyorum,
sen,asla unutma
artık sen büyüt diye
Buyrun:
*Bu çalışma,Mustafa İslamoğlu hocamızın ''TAVSİYELER'' isimli eserinden yararlanılarak hazırlanmıştır.
*Bu çalışma,Mustafa İslamoğlu hocamızın ''TAVSİYELER'' isimli eserinden yararlanılarak hazırlanmıştır.
SEN BİR ÇİÇEKSİN
Sana bir çiçek çizdim;
asla solmasın diye…
Senden bakmasın; hiç kimse görmesin,
koklamasın diye…
Gözyaşlarımla sulayıp büyüttüm,
ölmesin,her zaman hatırlansın diye…
Sana bir çiçek gönderiyorum,
artık büyütemiyorum;
ölmesin diye,
ben unutuyorum,
sen,asla unutma
artık sen büyüt diye
Sana bir çiçek çizdim;
asla solmasın diye…
Senden bakmasın; hiç kimse görmesin,
koklamasın diye…
Gözyaşlarımla sulayıp büyüttüm,
ölmesin,her zaman hatırlansın diye…
Sana bir çiçek gönderiyorum,
artık büyütemiyorum;
ölmesin diye,
ben unutuyorum,
sen,asla unutma
artık sen büyüt diye
Namazdan kaçan insan, İslam'ın "kaçağıdır". Allah'ın bu sıkı denetim mekanizmasından kaçmak "defolu" olduğunu baştan kabullenmek demektir..
güzel söylemiş islamoğlu hoca..defolu olduğunu kabullenmekte bir marifet sanki...teşekkürler unutulmak..unutulmayasın
güzel söylemiş islamoğlu hoca..defolu olduğunu kabullenmekte bir marifet sanki...teşekkürler unutulmak..unutulmayasın
''Kendinize azık edinin.Şüphesizki azığın en hayırlısı takvadır''