Üstad Bediüzzaman Hazretleri'nden Bir Mektup

Köşe yazılarını derliyoruz.

Moderatörler: sitare, kardelenim, Divane, veli, beyaz dilekce, fyznur, gülümse, kelimat, my, Huucu, gulce

Cevapla
HCAN
Bronz üye
Bronz üye
Mesajlar: 168
Kayıt: 19 Ara 2006, 19:14
Konum: istanbul

Üstad Bediüzzaman Hazretleri'nden Bir Mektup

Mesaj gönderen HCAN » 27 Ara 2006, 23:27

[center]

Bu mektup Afyon hapsinde yazılmış olup sadece el yazması nüshalarda bulunmaktadır.Bu mektubu bize veren Muhterem Abdülvahid Mutkan beye çok teşekkürler.
Bismihi Subhenehu
“Ey musibete,hastalığa ve hapse düşen biçare insan!
Uzun bir ömür isterseniz, ve büyük bir ticaret arzu ederseniz ve manevi büyük bir sürur ve sevinç isterseniz ve umum vaktinizi, hatta uykuda dahi olsa, ibadette olmak isterseniz,öyle ise farz namazınızı terk etmeyiniz. İşte bu farz namaz sizin hapiste ve hastalıktaki her bir dakika ömrünüzü bir saat kadar ibadet zamanına çevirebilir. Ve ahiretiniz için musibette geçen dakikalar bir ibadet ve tesbih taneleri gibi olur. Farz namaz ise, tesbihi çeken ip gibi onları cem edip dağılmaktan muhafaza ediyor.

Nefs-i emmarenin bir parça tembelliğinin hatırı için ruh ve kalp ve aklın zahmetini ve sıkıntısını çekmek, hapis ve hastalığı ve musibeti ikileştirir. Yani maddi musibete merakla manevi bir musibeti ilave eder. Farz namaz, ruha ve kalbe ferah vermekle beraber nefis dahi zahir az bir zahmet içinde bir istirahat hissedebilir, işsiz ve özürsüz bir insan hapis gibi yerlerde, musibetlerde her şeyden ziyade Cenab-ı Hakkın dergahını namaz ile çalar, medet ister.

Hastaların piri, üstadı Hazret-i Eyyub Aleyhisselam’dır.
Mahpusların piri,üstadı dahi Hazret-i Yusuf aleyhisselam’dır.Medrese-i Yusufiye’de (hapiste) oturanlar namazsız kalmamalı. Hususan şuhur-u selasede(üç aylarda) ayetle seksen üç sene dört ay manevi uzun bir ömrü kazandıran Ramazan-ı şerif ayındaki oruç ve namaz gibi ibadet büyük bir şevk ile yapılmaz mı?

Hususan günahlardan bir derece kesilmiş olan hapiste, musibette hastalıktaki insanlar daha ziyade (bu üç aya) hürmet edip, farzları eda etmek gerektir,elzemdir. Namazı vaktinde kılmanın ne derece tükenmez uhrevi bir sermaye olduğu bununla anlaşılıyor ki; her bir namaz vaktinde âlem-i İslam denilen muazzam camiinde yüz milyondan fazla bir cemaat -i kübra namaz kılıyor. O cemaatte her bir adam umum o cemaate hem şefaatçi, hem duacı olur. O vakit namaza iştirak etmeyen hissesini alamaz. Kaynayan miri ve askeri kazanına karavanasını götürmeyen tayinatını alamadığı gibi, o cemaat-i kübranın manevi matbahında, kaynayan kazanından manevi erzakını alamaz. Belki vaktinde namaza iştirakle o cemaatin ordusuna iştirak etmiş olmakla ve dualarına “amin” demek hükmünde olan namazı vaktinde kılmakla olabilir.

İşte alem-i ebedi olan ahiretin nihayetsiz hayatını, tükenmez böyle ab-ı hayat çeşmesi hükmünde olan üçyüz elli milyonun dualarını ve şefaatlerini namazı vaktinde kılmakla kazanabilir.

Evet; her asırda üçyüz elli milyondan ziyade efradı bulunan Müslümanlardan her vaktin namazında hiç olmazsa yüz milyondan fazla bir cemaat-i azam beraber “ihdinessırate’l mustakim” deyip “bizleri doğru yola hidayet eyle” Namazın akabinde “müminleri mağfiret eyle” diye dua ve niyaz ediyorlar. Bu şefaat ve dua bir mümine ahiret için tükenmez bir sermayedir. Namazı kılmakla ve bilhassa cemaate girse, o sermayeyi kazanabilir. Ebedi hayatına daimi bir varidat te’min eder.”
Said Nursi

Kaynak:www.cevaplar.org
En son HCAN tarafından 29 Mar 2007, 18:19 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
EYLÜLE KADAR YOKUM.ALLAHA EMANET OLUN :)

Kullanıcı avatarı
mikselina
Şehidine Ağlıyor
Şehidine Ağlıyor
Mesajlar: 4284
Kayıt: 29 Eyl 2006, 16:53
Konum: ne buralı ne oralı...

Mesaj gönderen mikselina » 28 Ara 2006, 00:01

aldık kabul ettik kardeşim.

Bediüzzaman, farz namaza çok önem vermiş. Her gördüğüne çobana doktora işçiye polise şöföre FARZ NAMAZLARINI kılmalarını tavsiye etmiş.

Hatta tanıştırılan insanlara ilk soruyu şöyle yöneltirmiş:

"Namazınızı kılar mısınız?"
Köy Hekimi " H a y a t t a N e Ç o k A c ı V a r "

Kullanıcı avatarı
mihmandar
Forum Müezzini
Forum Müezzini
Mesajlar: 1015
Kayıt: 06 Eki 2006, 09:46
İletişim:

Mesaj gönderen mihmandar » 14 Şub 2007, 15:46

Bediüzzaman Denizli hapsinde iken olmuştur. Üstadı, halk iki-üç defa muhtelif camilerde sabah namazında görür. Savcı işitir, Hapishane müdürüne pürhiddet:

-Bediüzzamanı sabah namazında dışarıya, camiye çıkarmışsınız" der. Tahkikat yapar ki, Üstad hapishaneden dışarı kat'iyen çıkarılmamış.

Eskişehir hapishanesinde iken de; bir Cuma günü, hapishane müdürü, kâtib ile otururken bir ses duyuyor:

-Müdür bey! Müdür bey!

Müdür bakıyor. Bediüzzaman yüksek bir sesle:

-Benim mutlaka bugün Ak Camide bulunmam lâzım.

Müdür: "Peki Efendi Hazretleri" diye cevab veriyor. Kendi kendine: "Herhalde, Hoca Efendi kendisinin hapiste olduğunu ve dışarıya çıkamayacağını bilemiyor" diye söylenir ve odasına çekilir.

Öğle vakti; Bediüzzaman'ın gönlünü alayım, Ak Camiye gidemeyeceğini izah edeyim düşüncesiyle Üstad'ın koğuşuna gider. Koğuş penceresinden bakar ki, Bediüzzaman içeride yok! Hemen jandarmaya sorar, "İçeride idi, hem kapı kilitli" cevabını alır. Derhal camiye koşar. Bediüzzaman'ın ileride, birinci safta, sağ tarafta namaz kıldığını görür. Namazın sonlarında Bediüzzamanı yerinde göremeyip, hemen hapishaneye döner; Hazret-i Üstadın "ALLAHÜ EKBER" diyerek secdeye kapandığını hayretler içerisinde görür. (Bu hadiseyi bizzat o zamanki hapishane müdürü anlatmıştır.)

Kaynak : Tarihçe-i Hayat
http://haydimutfaga.blogspot.com


"Kınamayınız, kınadığınız şey başınıza gelmedikçe ölmezsiniz"
(Tirmizi, Kıyamet, 53, no: 2507; Beyhaki, Şuabu'l-İman, 5/315, no: 2778; Bkz: Keşfu'l-Hafa, 2/265)


“Sükût-u lisan, selamet-i insan!”

yolcu1379
Yeni üye
Mesajlar: 12
Kayıt: 08 Şub 2007, 16:41
Konum: istanbul

Mesaj gönderen yolcu1379 » 14 Şub 2007, 23:39

zaten mübarek bir zat olduğu eserlerinden belli .Allahın lutfu ile göstermiş olduğu bu mucizeler ise zamanın kör gözlerine parmagını sokmaya yetmemiş yazık.

Kullanıcı avatarı
hasretim...
Tanınmış üye
Mesajlar: 74
Kayıt: 26 Ara 2006, 03:00
Konum: İzMiR

Mesaj gönderen hasretim... » 18 Şub 2007, 15:02

yolcu1379 yazdı: .Allahın lutfu ile göstermiş olduğu bu mucizeler ise zamanın kör gözlerine parmagını sokmaya yetmemiş yazık.
katılıyorum size kardeşim..ne yazıkk...
Allah razı olsun...
>>Vermek istemeseydi,İstemeyi vermezdi<<

Kullanıcı avatarı
namaz_dostu
Tecrübeli Üye
Mesajlar: 77
Kayıt: 23 Nis 2007, 21:23
Konum: İSTANBUL

Mesaj gönderen namaz_dostu » 23 Nis 2007, 21:32

guzel yazi. :)) :))
NAMAZ KILMAYAN HAİNDİR,HAİNİN HUKMU MERDUTTUR>>>BEDİUZZAMAN SAİD NURSİ

Kullanıcı avatarı
rostusabiberi
Süper üye
Süper üye
Mesajlar: 738
Kayıt: 03 Nis 2007, 14:04
Konum: Muğla Bodrum Turgutreis

Mesaj gönderen rostusabiberi » 24 Nis 2007, 12:31

paylaşımlarınız için teşekkürler...
esselamu aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü ebeden daima....

allahaimanet

Cevapla