Sadece gözünün şükrüne yetti
Moderatörler: sitare, kardelenim, Divane, veli, beyaz dilekce, fyznur, gülümse, kelimat, my, Huucu, gulce
Sadece gözünün şükrüne yetti
Sadece gözünün şükrüne yetti
Cebrail (a.s.), Peygamber Efendimizin (a.s.m.) yanına geldi ve şöyle dedi:
– Ya Muhammed! Seni hak olarak gönderen Allah’a yemin olsun ki, bizler şöyle bir olaya şahit olduk. Önceki ümmetler içinde bir kul vardı. Allahü Teala’ya bir adada beş yüz sene ibadet etti. Cenab-ı Hak, o adada onun için tatlı bir su çıkardı, bir de nar ağacı yarattı.
Ağaç her gece bir nar bitiriyordu; o da bu su ve nar ile gıdalanıyordu. Böylece ibadetine devam ediyordu. Bu kulun eceli yaklaşınca Allah’a ruhunu secde halinde alması için dua etti. Allah da duasını kabul buyurdu.
Bizler yeryüzüne inince ona uğruyorduk. Ruhu alındıktan sonra göğe yükseldiğimizde İlâhî ilimde bu kulun kıyametteki halini şöyle bulduk. O, Aziz ve Celil olan Allah’ın huzurunda durdurulur. Allah meleklerine:
– Kulumu rahmetimle cennete koyun, der. Adam:
– Ya Rabbi, beni amelimin karşılığı olarak cennetine koy, der.
Bu konuşma tam üç kez tekrarlanır. Bunun üzerine Cenab-ı Hak, meleklerine:
– Bu kuluma verdiğim nimetlerle yaptığı ibadetleri bir ölçün, diye emreder. Melekler ölçerler, kulun yaptığı beş yüz senelik ibadet ancak gözünün görme nimetine karşılık gelir. Vücudunun diğer azaları şükürsüz kalır. Bunun üzerine Allah, meleklerine:
– Verdiğim nimetlere karşı şükretmeyen bu kulu ateşe atın, diye emreder. Melekler kulu ateşe doğru sürüklerler. O zaman kul:
– Ya Rabbi! Beni rahmetinle cennetine koy, diye yalvarır. Allah da meleklerine:
– Onu geri getirin, emrini verir. Kul İlâhî huzura getirilir. Allah:
– Ey kulum, sen hiçbir şey değilken seni kim yarattı, diye sorar. Adam:
– Sen yarattın ya Rabbi, der.
– Bu senden mi kaynaklandı, yoksa benim rahmetimle mi oldu?
– Benden değil, senin rahmetinle oldu.
– Sana beş yüz sene ibadet etme kuvvetini kim verdi?
– Sen verdin ya Rabbi.
– Diğer bütün nimetleri kim verdi?
– Sen verdin ya Rabbi.
– Evet, bütün bunlar Benim rahmetimle olmuştur; nihayet bunu anladın, seni de rahmetimle cennetime koyuyorum. Ey meleklerim bunu rahmetimle cennete koyun. Ey kulum sen bundan önce güzel bir kuldun, buyurur ve onu cennetine koyar.
Sonra Cebrail Aleyhisselâm şöyle der:
– Ey Muhammed, gördüğün gibi her şey ancak Allah’ın rahmetiyle olmaktadır.
Namazı Yaşayanlar/Said Demirtaş/Nesil Yayınları
Cebrail (a.s.), Peygamber Efendimizin (a.s.m.) yanına geldi ve şöyle dedi:
– Ya Muhammed! Seni hak olarak gönderen Allah’a yemin olsun ki, bizler şöyle bir olaya şahit olduk. Önceki ümmetler içinde bir kul vardı. Allahü Teala’ya bir adada beş yüz sene ibadet etti. Cenab-ı Hak, o adada onun için tatlı bir su çıkardı, bir de nar ağacı yarattı.
Ağaç her gece bir nar bitiriyordu; o da bu su ve nar ile gıdalanıyordu. Böylece ibadetine devam ediyordu. Bu kulun eceli yaklaşınca Allah’a ruhunu secde halinde alması için dua etti. Allah da duasını kabul buyurdu.
Bizler yeryüzüne inince ona uğruyorduk. Ruhu alındıktan sonra göğe yükseldiğimizde İlâhî ilimde bu kulun kıyametteki halini şöyle bulduk. O, Aziz ve Celil olan Allah’ın huzurunda durdurulur. Allah meleklerine:
– Kulumu rahmetimle cennete koyun, der. Adam:
– Ya Rabbi, beni amelimin karşılığı olarak cennetine koy, der.
Bu konuşma tam üç kez tekrarlanır. Bunun üzerine Cenab-ı Hak, meleklerine:
– Bu kuluma verdiğim nimetlerle yaptığı ibadetleri bir ölçün, diye emreder. Melekler ölçerler, kulun yaptığı beş yüz senelik ibadet ancak gözünün görme nimetine karşılık gelir. Vücudunun diğer azaları şükürsüz kalır. Bunun üzerine Allah, meleklerine:
– Verdiğim nimetlere karşı şükretmeyen bu kulu ateşe atın, diye emreder. Melekler kulu ateşe doğru sürüklerler. O zaman kul:
– Ya Rabbi! Beni rahmetinle cennetine koy, diye yalvarır. Allah da meleklerine:
– Onu geri getirin, emrini verir. Kul İlâhî huzura getirilir. Allah:
– Ey kulum, sen hiçbir şey değilken seni kim yarattı, diye sorar. Adam:
– Sen yarattın ya Rabbi, der.
– Bu senden mi kaynaklandı, yoksa benim rahmetimle mi oldu?
– Benden değil, senin rahmetinle oldu.
– Sana beş yüz sene ibadet etme kuvvetini kim verdi?
– Sen verdin ya Rabbi.
– Diğer bütün nimetleri kim verdi?
– Sen verdin ya Rabbi.
– Evet, bütün bunlar Benim rahmetimle olmuştur; nihayet bunu anladın, seni de rahmetimle cennetime koyuyorum. Ey meleklerim bunu rahmetimle cennete koyun. Ey kulum sen bundan önce güzel bir kuldun, buyurur ve onu cennetine koyar.
Sonra Cebrail Aleyhisselâm şöyle der:
– Ey Muhammed, gördüğün gibi her şey ancak Allah’ın rahmetiyle olmaktadır.
Namazı Yaşayanlar/Said Demirtaş/Nesil Yayınları
“Namaz tevâzudur, yalvarmadır, günahtan pişmanlıktır ve ellerini kaldırıp “Allah’ım!” diye yakarmadır. Kim böyle yapmazsa namazı eksiktir.” ( Tirmizi, Salat, 166)
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Benimle onlar (münafıklar) arasındaki ahid (antlaşma) namazdır. Kim onu terkederse küfre düşer."
''Allahümme barik lena fi recebe ve şa'ban ve belliğna ramazan''
Ey Rabbim! Bize Receb'i ve Şa'ban'ı mübarek kıl ve bizi Ramazan'a ulaşdır"
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Benimle onlar (münafıklar) arasındaki ahid (antlaşma) namazdır. Kim onu terkederse küfre düşer."
''Allahümme barik lena fi recebe ve şa'ban ve belliğna ramazan''
Ey Rabbim! Bize Receb'i ve Şa'ban'ı mübarek kıl ve bizi Ramazan'a ulaşdır"
- gölge dostu
- Namaz Aşığı
- Mesajlar: 1121
- Kayıt: 11 Nis 2007, 22:14
paylaşım için ALLAH razı olsun.ALLAH'IM bize rahmetinle muamele et.
''Herşey kader ile takdir edilmiştir. Öyle ise kısmetine razı ol ki, kolaylık üstünde kolaylık göresin''.
" Evet izzet ve azamet isterler ki :Esbab,perdedar-ı dest-i kudret ola aklın nazarında. Tevhid ve ehadiyyet isterler ki:Esbab ellerini çeksinler te'sir-i hakikiden"
" Evet izzet ve azamet isterler ki :Esbab,perdedar-ı dest-i kudret ola aklın nazarında. Tevhid ve ehadiyyet isterler ki:Esbab ellerini çeksinler te'sir-i hakikiden"
- NUR-I_DILARA
- Tecrübeli Üye
- Mesajlar: 96
- Kayıt: 28 Mar 2007, 09:15
- Konum: ÇORUM
kaynagı bu kitap ahmet kardeşim üstte yazıyor
[/URL]
Shot at 2007-07-27[/img]
Said Demirtaş
Nesil Yayınları
144 sayfa. 1. baski.
Namaz kılan bütün mü’minlerin arzusu, huşû içinde, tâdil-i erkânla, hakkını vererek, kaliteli bir ibadeti başarmaktır. Şuur içinde abdest alıp ezanla birlikte seccadenin başına koşmanın ve aşk ile “Allahü ekber” demenin özlemiyle yanıp tutuşan Müslümanlar, namazda dünyayı unutup sadece Allah’ın büyüklüğünü ve güzelliğini düşünmek isterler. Siz de namazı hayatınızın odağına koyup dosdoğru bir şekilde kılmak istiyorsanız, kaliteli namaz kılan Allah dostlarını ve ibadette yaşadıkları ikramları bilmelisiniz.
İşte elinizdeki kitap başta Peygamber Efendimiz (a.s.m.) olmak üzere sahabelerin, evliyaların ve namaza gönül verenlerin yaşadığı ikramları, hazları ve inayetleri anlatıyor. Okuduğunuzda kaliteli bir namaz kılmayı ideal hâline getirecek, onlara benzemeye çalışacak ve namazı bir aşka dönüştüreceksiniz.
[/URL]
Shot at 2007-07-27[/img]
Said Demirtaş
Nesil Yayınları
144 sayfa. 1. baski.
Namaz kılan bütün mü’minlerin arzusu, huşû içinde, tâdil-i erkânla, hakkını vererek, kaliteli bir ibadeti başarmaktır. Şuur içinde abdest alıp ezanla birlikte seccadenin başına koşmanın ve aşk ile “Allahü ekber” demenin özlemiyle yanıp tutuşan Müslümanlar, namazda dünyayı unutup sadece Allah’ın büyüklüğünü ve güzelliğini düşünmek isterler. Siz de namazı hayatınızın odağına koyup dosdoğru bir şekilde kılmak istiyorsanız, kaliteli namaz kılan Allah dostlarını ve ibadette yaşadıkları ikramları bilmelisiniz.
İşte elinizdeki kitap başta Peygamber Efendimiz (a.s.m.) olmak üzere sahabelerin, evliyaların ve namaza gönül verenlerin yaşadığı ikramları, hazları ve inayetleri anlatıyor. Okuduğunuzda kaliteli bir namaz kılmayı ideal hâline getirecek, onlara benzemeye çalışacak ve namazı bir aşka dönüştüreceksiniz.
“Namaz tevâzudur, yalvarmadır, günahtan pişmanlıktır ve ellerini kaldırıp “Allah’ım!” diye yakarmadır. Kim böyle yapmazsa namazı eksiktir.” ( Tirmizi, Salat, 166)
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Benimle onlar (münafıklar) arasındaki ahid (antlaşma) namazdır. Kim onu terkederse küfre düşer."
''Allahümme barik lena fi recebe ve şa'ban ve belliğna ramazan''
Ey Rabbim! Bize Receb'i ve Şa'ban'ı mübarek kıl ve bizi Ramazan'a ulaşdır"
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Benimle onlar (münafıklar) arasındaki ahid (antlaşma) namazdır. Kim onu terkederse küfre düşer."
''Allahümme barik lena fi recebe ve şa'ban ve belliğna ramazan''
Ey Rabbim! Bize Receb'i ve Şa'ban'ı mübarek kıl ve bizi Ramazan'a ulaşdır"
ahmet kimin rivayet ettigini bilmiyorum heralde yazıyordur yazının altında ama kitap bende degil arkadaştan aldım yazıyı kimin rivayet ettigini onuda sen bul kardeşim
“Namaz tevâzudur, yalvarmadır, günahtan pişmanlıktır ve ellerini kaldırıp “Allah’ım!” diye yakarmadır. Kim böyle yapmazsa namazı eksiktir.” ( Tirmizi, Salat, 166)
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Benimle onlar (münafıklar) arasındaki ahid (antlaşma) namazdır. Kim onu terkederse küfre düşer."
''Allahümme barik lena fi recebe ve şa'ban ve belliğna ramazan''
Ey Rabbim! Bize Receb'i ve Şa'ban'ı mübarek kıl ve bizi Ramazan'a ulaşdır"
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Benimle onlar (münafıklar) arasındaki ahid (antlaşma) namazdır. Kim onu terkederse küfre düşer."
''Allahümme barik lena fi recebe ve şa'ban ve belliğna ramazan''
Ey Rabbim! Bize Receb'i ve Şa'ban'ı mübarek kıl ve bizi Ramazan'a ulaşdır"
- yettimgari03
- Tanınmış üye
- Mesajlar: 72
- Kayıt: 08 Ağu 2007, 23:08
- Konum: ANTALYA