Dostunuz randevuya gelmez ise,,,
Moderatörler: sitare, kardelenim, Divane, veli, beyaz dilekce, fyznur, gülümse, kelimat, my, Huucu, gulce
- sebepsiz firtina
- Çok Özel Üye
- Mesajlar: 5056
- Kayıt: 22 Oca 2007, 03:23
Dostunuz randevuya gelmez ise,,,
Dostunuz randevuya gelmez ise!..
Sizin sevdiğiniz , onunda sizi sevdiğini bildiğiniz dostunuz bir gün sizi arasa. Maddi yönden çok darda olduğunu, yardımcı olmanızı talep etse. Cevabınız; borç bile değil, karşılıksız severek ihtiyacı olan meblağı, hatta daha fazlasını vereceğinizi söyleseniz,
Yada; maddi değil de manevi yönden çok sıkıntıda olduğunu ,anlatacağı sırrını sizden başkasının saklayacağından emin olmadığını, güveneceği tek kişinin siz olduğunu, fikirlerinizin onun için çok önemli olduğunu belirtip, dertleşmek, paylaşmak, çözüm önerinizi almak istediğini söylese...
Karşılıklı bir yer belirleyip saat 13.00 de buluşmak üzere kararlaştırsanız. O saatte siz randevunuza gitseniz ve dostunuzun gelmediğini görüp herhalde önemli bir işi çıktı biraz bekleyeyim deseniz. Bu bekleyiş yarım saat,bir saat geçtiği halde hala gelen giden yok. İki saat sonra gayri ciddi bir tutum içinde pişkin bir tavırla gelse. Merakla “Önemli bir şey yoktur herhalde ?” diye sorsanız “Yok canım! Nasıl olsa dostum değilmisin? Her zaman hoşgörülüsün beni beklersin diye düşündüm” olsa!..Hem de hiçbir pişmanlık gösterip özür dilemeksizin!....
Bu değer verdiğiniz dostunuzun ikinci bir şık olarak randevusuna hiç gelmediğini düşünün.
Neler hissedersiniz? Bir kere daha arayıp başka bir ihtiyacı yada sıkıntısı olduğunda cevabınız, tavrınız ne olur?
Bizi bir annenin çocuğuna merhametinin binlerce kat fazlasıyla merhametiyle seven ve sonsuz rahmetiyle kuşatan Rabb’imizin günde beş vakit lutfedip huzuruna davet ederek ihtiyaçlarımızı ,sıkıntılarımızı dile getirmemiz için çağrısına zamanında ,yada hiç gitmememizin mazereti ne olabilir?
Yıllarca gitmeyip can boğazdan çıkmadan bir gün nedamet duyup (gene onun sonsuz şefkat ve merhametinin sonucu) huzuruna samimi bir pişmanlıkla varıp af dileyip göz yaşı döktüğümüz takdirde affedeceğini söylemesinin ne büyük bir rahmet olduğunun farkındamıyız?
Rabb’imiz ! Namazlarımızı paçavra gibi yüzümüze fırlatılan değil miracımız olan namazlar eyle...(Amin)
(duaekseni)
Sizin sevdiğiniz , onunda sizi sevdiğini bildiğiniz dostunuz bir gün sizi arasa. Maddi yönden çok darda olduğunu, yardımcı olmanızı talep etse. Cevabınız; borç bile değil, karşılıksız severek ihtiyacı olan meblağı, hatta daha fazlasını vereceğinizi söyleseniz,
Yada; maddi değil de manevi yönden çok sıkıntıda olduğunu ,anlatacağı sırrını sizden başkasının saklayacağından emin olmadığını, güveneceği tek kişinin siz olduğunu, fikirlerinizin onun için çok önemli olduğunu belirtip, dertleşmek, paylaşmak, çözüm önerinizi almak istediğini söylese...
Karşılıklı bir yer belirleyip saat 13.00 de buluşmak üzere kararlaştırsanız. O saatte siz randevunuza gitseniz ve dostunuzun gelmediğini görüp herhalde önemli bir işi çıktı biraz bekleyeyim deseniz. Bu bekleyiş yarım saat,bir saat geçtiği halde hala gelen giden yok. İki saat sonra gayri ciddi bir tutum içinde pişkin bir tavırla gelse. Merakla “Önemli bir şey yoktur herhalde ?” diye sorsanız “Yok canım! Nasıl olsa dostum değilmisin? Her zaman hoşgörülüsün beni beklersin diye düşündüm” olsa!..Hem de hiçbir pişmanlık gösterip özür dilemeksizin!....
Bu değer verdiğiniz dostunuzun ikinci bir şık olarak randevusuna hiç gelmediğini düşünün.
Neler hissedersiniz? Bir kere daha arayıp başka bir ihtiyacı yada sıkıntısı olduğunda cevabınız, tavrınız ne olur?
Bizi bir annenin çocuğuna merhametinin binlerce kat fazlasıyla merhametiyle seven ve sonsuz rahmetiyle kuşatan Rabb’imizin günde beş vakit lutfedip huzuruna davet ederek ihtiyaçlarımızı ,sıkıntılarımızı dile getirmemiz için çağrısına zamanında ,yada hiç gitmememizin mazereti ne olabilir?
Yıllarca gitmeyip can boğazdan çıkmadan bir gün nedamet duyup (gene onun sonsuz şefkat ve merhametinin sonucu) huzuruna samimi bir pişmanlıkla varıp af dileyip göz yaşı döktüğümüz takdirde affedeceğini söylemesinin ne büyük bir rahmet olduğunun farkındamıyız?
Rabb’imiz ! Namazlarımızı paçavra gibi yüzümüze fırlatılan değil miracımız olan namazlar eyle...(Amin)
(duaekseni)
-SÖYLESEM TESİRİ YOK SUSSAM GÖNÜL RAZI DEĞİL-
- gölge dostu
- Namaz Aşığı
- Mesajlar: 1121
- Kayıt: 11 Nis 2007, 22:14
aminnnnnnnnn.ALLAH razı olsun çok güzel bir bakış açısı.RABBİMİN rahmeti böyle sonsuz.rahmetinden bir damla bize de ayır YA RAB.
''Herşey kader ile takdir edilmiştir. Öyle ise kısmetine razı ol ki, kolaylık üstünde kolaylık göresin''.
" Evet izzet ve azamet isterler ki :Esbab,perdedar-ı dest-i kudret ola aklın nazarında. Tevhid ve ehadiyyet isterler ki:Esbab ellerini çeksinler te'sir-i hakikiden"
" Evet izzet ve azamet isterler ki :Esbab,perdedar-ı dest-i kudret ola aklın nazarında. Tevhid ve ehadiyyet isterler ki:Esbab ellerini çeksinler te'sir-i hakikiden"
- rostusabiberi
- Süper üye
- Mesajlar: 738
- Kayıt: 03 Nis 2007, 14:04
- Konum: Muğla Bodrum Turgutreis
Rabb’imiz ! Namazlarımızı paçavra gibi yüzümüze fırlatılan değil miracımız olan namazlar eyle...(Amin)...
doğrusu bende hiç bu açıdan bakmamıştım, ama bakanların olması ve bizimle paylaşması ne kadar güsel, allah razı olsun...
doğrusu bende hiç bu açıdan bakmamıştım, ama bakanların olması ve bizimle paylaşması ne kadar güsel, allah razı olsun...
esselamu aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü ebeden daima....
allahaimanet
allahaimanet
Cok guzel gercektende
[img::]http://img106.imageshack.us/img106/5479 ... cekat5.jpg[/img]
Hakikate soğudukça, kürece ısınıyoruz..
Hakikate soğudukça, kürece ısınıyoruz..